2 Ağustos 2016 Salı

Hacım Sultan Türbesi

Mehmet Varış


Hacım Sultan, bir Türk mutasavvıfı olan Hacı Bektaş-ı Veli'nin halifelerindendir. Horasan'dan gelmiş ve O'na mürit olmuştur. Asıl adı Recep'tir.
Hacı Bektaş (Hünkar)'m 3600 müridi arasında 360 kişi O'nun hizmetinde bulunurdu. Sağlığında işaret verdiği yerlere giderler, oralarda yaşayıp irşat ederlerdi. Hacım Sultan işte bu 360 kişinin içinde Cemal Seyit ve Sarı İsmail'den sonra üçüncü sırada sevileni idi. Dergahtaki hizmeti "kilerci" idi.

Bir adı da Kolu Açık Hacım Sultan'dır. Velayetnamesinde yazıldığına göre; Hünkar, batın kılıcını Hacım Sultan'a verir. "Erenler meydanında cellatlığı sana verdik. Fakat haksız iş yapma, sana ziyanımız dokunur, "der.

Hacım Sultan kılıcını aldıktan sonra yürür. Tam o sırada meydan sakası merkebi ile mutfağa su getirmektedir. Hacım Sultan kılıcı denemek ister ve merkebe vurunca belinden ikiye böler.

Hünkar bunu duyunca, "Kolları + tutulsun"  der ve Hacım Sultan  olak olur.  Çok üzülür, pişman olur. Arkadaşlarına affedilmesi  için H ü n k a r ' a gitmelerini söyler.

Arkadaşları O'nun için yalvarıp af dilerler. Hünkar. affedip:"Kolu açık olsun deyince kolları eski haline döner. Bu olaydan sonra adfKolıı Açık Hacım Sultan"olur.

Hacım Sultan'm gönlüne bir gün"Acaba Erenler bize nereyi yurt verecekler?"düşüncesi gelir. Bu fikri Hünkar'a malum olunca; "Kolu Açık Hacım. Sana şu oğul canavarını tepeleyeceğin yeri yurt verdik. Mezarın orada olsun."der.
Bundan sonra menkıbelerde, Hünkar'm işaret verdiği yerin Germiyan ili olduğu, Hacım Sultan'm Germiyan Beyi'nden yurt istediği, O'nun da Uşak taraflarında "susuz" denilen ıssız bir yeri yurt verdiği, buralara yakın bir yerde herkesi korkutup rahatsız eden bir canavar bulunduğu, Hacım Sultan'm Hünkar göçünce buraya geldiği, canavarı ağzından çıkan nefesin ateşi ile yakıp öldürdüğü, geçit vermeyen Banaz Çayı'nm suyunu ikiye bölüp geçtiği, taş yapı bir köprüyü Banaz Çayı'nm suyuna bir üfleme ile yıktırdığı, eteğine değenlerin öldüğü ve bunlara benzer bir çok kerametlerinden sonra ününün duyulup etrafa yayıldığı uzun uzun anlatılır. Gerek Velayetname'de gerek Hacı Mustafa'nın yazdığı küçük kitapta"susuz" diye
adı geçen yer, bugünkü Hacım Köyü'nün merkez olduğu yöredir.

Hünkar bunu duyunca, "Kolları + tutulsun"  der ve Hacım Sultan  olak olur.  Çok üzülür, pişman olur. Arkadaşlarına affedilmesi  için H ü n k a r ' a gitmelerini söyler.

Arkadaşları O'nun için yalvarıp af dilerler. Hünkar. affedip:"Kolu açık olsun deyince kolları eski haline döner. Bu olaydan sonra adfKolıı Açık Hacım Sultan"olur.

Hacım Sultan'm gönlüne bir gün"Acaba Erenler bize nereyi yurt verecekler?"düşüncesi gelir. Bu fikri Hünkar'a malum olunca; "Kolu Açık Hacım. Sana şu oğul canavarını tepeleyeceğin yeri yurt verdik. Mezarın orada olsun."der.
Bundan sonra menkıbelerde, Hünkar'm işaret verdiği yerin Germiyan ili olduğu, Hacım Sultan'm Germiyan Beyi'nden yurt istediği, O'nun da Uşak taraflarında "susuz" denilen ıssız bir yeri yurt verdiği, buralara yakın bir yerde herkesi korkutup rahatsız eden bir canavar bulunduğu, Hacım Sultan'm Hünkar göçünce buraya geldiği, canavarı ağzından çıkan nefesin ateşi ile yakıp öldürdüğü, geçit vermeyen Banaz Çayı'nm suyunu ikiye bölüp geçtiği, taş yapı bir köprüyü Banaz Çayı'nm suyuna bir üfleme ile yıktırdığı, eteğine değenlerin öldüğü ve bunlara benzer bir çok kerametlerinden sonra ününün duyulup etrafa yayıldığı uzun uzun anlatılır. Gerek Velayetname'de gerek Hacı Mustafa'nın yazdığı küçük kitapta"susuz" diye
adı geçen yer, bugünkü Hacım Köyü'nün merkez olduğu yöredir.

HACIM SULTAN TÜRBESİ MİMARİSİ

Sivaslı İlçesi'ne bağlı Hacım Köyü Mezarlığı'nın ortasındadır.
Yapıtın üzerinde yapılış tarihini belli eden bir kitabe bulunmakta, basık kemerli türbe kapısı üzerinde kitabe taşının konulması gereken yer çukur yapılıp boş bırakılmış, onun üstünde badananın üzerine Hicri 1223 tarihi boya ile geç devirde yazılmıştır. Bu belki de yapıtın yapılış tarihi ile ilgilidir. Esas tarihin yazılı olduğu yer, tamir sırasında kapatılmış, bu tarih tekrar yazılmış
olabilir. Tarihin bulunduğu yerdeki kireçlerin kazınarak altında esas tarihin aranması lazımdır. Çünkü bu tarih türbe kubbesinde bulunan kalem işleri ile aynı zamanı işaret etmektedir.

M MAR S : Türbe sekizgen ana mekan ve önünde bulunan dikdörtgen giriş yerinden meydana gelmiştir. Giriş yerinin cephesinde yerden 1-1,5 metre yüksekliğindeki konsollar üzerine oturan bir sivri kemer vardır. Bu kısmın üstünü tek aynalı tonoz örtmektedir. İçi tamamen, dış kısımları kısmen sarımtırak mermerlerle kaplanmıştır. Türbe ana mekanının malzemesi ile ayrılık olması buranın sonradan yapıldığını düşündürmektedir.
Buradan basık kemerli bir kapı ile sekizgen türbe odasına geçilmektedir. Duvarlar düz ve badanalanmış üstü sekizgen pandantifle geçilen bir kubbe ile örtülmüştür.

Ana mekanın duvarları muntazam kesme kalker taşı ile yapılmıştır. Dışta temel üzerine iki sıra devşirme (başka binalardan toplama) taşlarla, üstü ise bir kaim, bir ince taş sırası ile işlenerek duvar meydana getirilmiştir. Duvarların bitim yeri dışarıya taşkın bir sıra muntazam taş sırasıyla belli edilmiş, bundan sonra daha içten ve siyah taştan yapılmış kubbe kasnağı boşaltılmış, kubbe ise kiremitle örtülmüştür.

SÜSLEME : Bina oldukça sade yapılmış, kubbe ortasında ve pandantiflerde renkli, 19. yüzyıla ait kalem işlen görülmektedir. Ayrıca türbenin çıkıntı kısmının sol tarafında geometrik motifli mermer plaka konulmuş, kap kilit taşına da simetrik iki palmet işlenmiştir.


KAYNAK

Mehmet Varış / Yazar

Mhmtvrs.net sitesinde yönetici.

0 yorum:

Yorum Gönder

Copright Uşak Paylaşıyor 2018, Blogger Templates Designed By Templateism | Distributed By Gooyaabi Templates