26 Temmuz 2020 Pazar

Arıburnu Cephesinde Uşaklı Bir Kahraman

Mehmet Varış

Uşaklı Ali oğlu Mehmet’in Kahramanlığı 125. Alay Kumandanı’nın Raporunda

Düşman kuvvetleri Kırmızısırt mevkiinde bulunan 1161 kişilik 125.Alay birlikleri üzerine sağdan ve solda mitralyözlerle kurşun yağdırmaktaydı. Bu mitralyözlerin yerlerinin keşfedilmesi mümkün olamamıştır. Düşman mitralyözleri Türk tarafına çok kayıp verdirmekle birlikte Türk Ordusu’nun daha büyük bir sıkıntısı vardır: Silah ve Mühimmat
İşte bu sırada Kırmızısırt mevkii savunmasında ki 4.Bölük Onbaşılarından 125.Alay Uşaklı Ali oğlu Mehmet canı pahasına lağım tünellerinden düşman siperlerine yaklaşarak 8 adet mavzeri alarak silah eksikliğini gidermeye çalışmıştı.
Bu durum 125.Alay Komutanı Yarbay Abdürrezzak (Akbarlas) tarafından Kırmızısırt’tan Sol Cenah Kumandanlığı’na 13 Mayıs 1915 saat 17:45 te gönderdiği raporda şöyle ifade ediliyordu:
“Düşman siperleriyle bizim siperlerimiz arasında şehitlerimizin yanında bulunan Birinci Tabura ait sekiz adet mavzer tüfeği Dördüncü Bölük Onbaşılarından Uşaklı Ali oğlu Mehmet alarak getirmiştir.”
125. Alay Kumandanı Kaymakam Abdurrezzak Bey, Kırmızısırt’tan Sol Cenah Kumandanlığı’na 13 Mayıs 1915 saat 17:45 te gönderdiği raporun 3.maddesi
Günümüzde Gelibolu yarımadasında Kanlı Sırt Kitabesi’ni geçtikten sonra yolun sağ tarafında “125. Alay Siperleri” yazan bir tabela görülür.125. Alay Siperleri yazan yere yani Kırmızı Sırt’a gelince dikkatleri ilk çeken yolun sağ tarafındaki tünellerdir. İşte lağım muharebeleri bu tünellerde yapılan muharebelerdi.İşte burası bu kahramanlık hikayesinin geçtiği yerdir.
Mehmet Âkif Ersoy bu muharebelerden şiirlerinin toplandığı Safahat’in altıncı kitabı olan Asım’ın son bölümünde Çanakkale Şehitlerine ismini verdiği şiirinde şöyle bahseder:
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağım, Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller, Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller
125. Alay ‘ın İstanbul’dan Çanakkaleye doğru yola çıktığı 26 Nisan 1915 tarihinden 13 Mayıs 1915 günü 125. Alay Kumandanı Kaymakam Abdurrezzak Bey’in raporuna kadar geçen süreyi anlatalım:

İtilaf Devletleri Ordusu’nun Arıburnu Çıkartması

Çanakkale Savaşı;İtilaf Devletleri Ordusu(İngiltere,Fransa,Rusya)’nun 19 Şubat 1915’te 18 savaş gemisiyle başlattıkları deniz harekatı başlamış fakat Türk Ordusu’nun güçlü direnişiyle 18 Mart 1915’te ki zaferiyle sonuçlanmıştı.
Denizden Boğazı geçemeyen İtilaf Devletleri Ordusu(İngiltere,Fransa,Rusya) Komutanı Ian Standish Monteith Hamilton, karadan bir cephe açmaya karar vererek 25 Nisan 1915 sabahı Arıburnu, Seddülbahir ve Kumkale bölgelerine askeri çıkartma yaptı.
Anadolu tarafındaki Kumkale-Yeniköy-Beşige bölgelerinden yapılan çıkarma bir aldatma niteliği taşıyordu. Taarruz için asıl çıkarma yeri olarak Seddülbahir (Hisarlık, Ertuğrul Koyu, Tekke Koyu, İkiz Koyu ve Zığındere) ve Arıburnu bölgesi seçilmişti.
Türk Ordusu İtilaf Devletlerinin çıkartma yapmasına karşılık, Alman General Liman von Sanders Komutasında 5’inci Ordu’yu Gelibolu’da konuşlandırdı.Gelibolu’da konuşlannan 3. Kolordu ve 15.Kolordu’ya 1 bağımsız süvari tugayı ve 5. Tümen doğrudan bağlandı.Yarbay Mustafa Kemal komutasında ki 19.Piyade Tümeni ise Bigalı Köyünde ihtiyaç halinde görevlendirilmek üzere konuşlandırılmıştı.
Arıburnu cephesi için Kuzey Bölge Komutanlığı kurulmuştu ve bu bölgedeki birlikler 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in komutasında bulunuyorlardı .
İtilaf Devletleri Ordusu’nun 25 Nisan 1915 ‘te başlattığı Kara Harekatı’nın ağırlık hattında ki Seddülbahir-Arıburnu bölgesinde amansız bir savaş cereyan ediyordu.

Arıburnu Savaşlarında Kırmızı Sırt Mevki 125.Alay Savunması

Çanakkale Savaşı hazırlıkları kapsamında Mersin’de bulunan 16. Tümene bağlı 125.Alay Yarbay Abdürrezzak (Akbarlas) komutasında İstanbul’a sevk edildi.
125.Alay; 14 Şubat 1913 tarihinde yayınlanan Teşkilat-ı Umumiye-i Askeriye Nizamnamesine göre kurulmuş 6.Kolordu’ya bağlı 16.Tümen birliklerindendi. 6.Kolordu Karargahı Halep’te 16.Tümen Karargahı ise Adana’da idi. 16. Tümeni destekleyen askerlik şubeleri; Adana, Karaisalı, Mersin, Tarsus, Silifke, Anamur, Misis, Sis(Kozan), Feke ve Osmaniye (Cebelibereket) idi.
125. Alay hareket emrini sabah aldı, iki saatte hazırlanıp trenle Haydarpaşa’ya geldiler .Kimsenin eviyle vedalaşama fırsatı olmadı. Alayı Haydarpaşa’da üç yolcu gemisi hazır bekliyordu.
125. Alay’a ait taburlar, toplar, makineli tüfek bölüğü, sağlıkçılar, ekmekçi takımı, ağırlıklar, arabalar, atlar, katırlar hiç bekletilmeden gemilere bindirildiler. Dolan gemi denizaltı tehlikesine karşı bir torpidobot eşliğinde hareket ediyordu. Torpidobotlar yol boyunca gemilerin çevresinde dört döneceklerdi. Avustralya denizaltısı AE2,gemileri görmüş ama torpidobotlar yüzünden uzak durmuştu.
26 Nisan 1915 günü İstanbul’dan Yarbay Abdürrezzak (Akbarlas) komutasında 3 gemi ile yola çıkan Kolordunun 16. Adana Fırkasına mensûb 125. Alay, 27 Nisan akşamı Çanakkale Boğazına girdi. Kilye limanı aşırtma ateş altında olduğu için yüksek tepelerin koruduğu Akbaş’ta demirlediler. Hâlâ bir iskele yapılamamıştı.28 Nisan sabahı Bigalı köyüne gelerek 19’uncu Tümen emrine girmişti.
3.000 asker, silahlar, toplar, ağırlıklar, atlar ve katırlar, gemi ışıldaklarının, el fenerlerinin aydınlığında, düdük, bağırış, haykırış, kişneme sesleri içinde, motorlar ve mavnalarla karaya taşındı. Bu çetin iş uzun sürecek, sabah sona erecekti.
Çanakkale’ye deniz oluyla yollanması uygun görülmüştü. Öteki iki alay karadan gidecekti.Tümenin öteki iki alayı Sirkeci’den Uzunköprü’ye trenle, oradan cepheye yürüye yürüye gelecekti. Bu yolculuk 8-9 gün sürüyordu.
Saros’tan sonra, kara yolunu savaş gemileri topa tutuyor, uçaklar bombalıyordu. Bu yüzden geceleri yürüyecek, gündüzleri elverişli yerlerde gizleneceklerdi.
Öğle üzeri Kemalyeri’ne gelen 125. Alay’ın 1’inci Taburu muharebeye sokularak Anzak taarruzunu durdurmak için kullanılmıştı. 29 Nisan günü 125’inci Alay Kemalyeri gerisine (doğusuna) alınarak Arıburnu Kuvvetleri ihtiyatı olarak görevlendirilmişti.
Yarımada’da ki birliklerin mevcudu tümen seviyesinden fazla olmaya başladığı için kol düzenine geçilmesi istenmiş ve bu şekilde 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, emrindeki alayların artmasıyla sevk ve idare işlerinin düzgün devam etmesi için, bu kol teşkilatı düzenlemesinde birliklerini üç kola ayırmıştı.
Sol Kanat Kolu; Yarbay Şefik Bey komutasında 27. Alay (bir taburu Kabatepe ve güneyinde) 33. Alay, 72. Alay’ın ağır zayiatı bulunan iki taburu (1000 kişi civarında) ve 125. Alay’ın iki taburu (Genel ihtiyat olarak Mersindere’de)vaziyetiyle, bu yeni düzen ve komuta altında taarruza geçilecekti.
Muharebe alanında taze kuvvetlerden oluşan birlikler, 5. Tümenin alayları ve 125. Alay idi.Sol kanatta Kırmızısırt’a yakın bölgede ise 125. Alay’ın birlikleri yerleştirildi.
İtilaf Devletleri çıkarma kuvvetlerinin bir kısmı Seddülbahir’de Türk birliklerine karşı bazı başarılar elde ettiler. Karada tutunmaya başladılar. Arıburnu’nda ise durum Türk birliklerinin lehineydi. Mustafa Kemal bir mektupla Harbiye Nazırı(Savaş Bakanı) ve Osmanlı Ordusu Başkomutan Vekili Enver Paşa’yı 03 Mayıs 1915 tarihinde cepheye davet etti.
Enver Paşa,11 Mayıs 1915 tarihinde cephede çeşitli ziyaret ve denetlemelerde bulunarak, İtilaf Ordusu’nun denize dökülmeleri ve yarımada imha edilmelerini amaçlayan bir “Genel Taarruz”a karar verdi.
Çanakkale Deniz Savaşı’nda görevli Türk Destroyeri Muavenet-i Milliye, 13 Mayıs 1915 günü Morto Koyu’nda İngiliz Zırhlı Savaş Gemisi Goliath‘ı batırdı.
Çanakkale Savaşı’nın dönüm noktalarından Goliat Gemisi’nin batırılışı İngilizlere “Düşmanımız madalyayı hak etti” dedirterek büyük savaş gemilerinin çekilmesi kararını aldırtmıştır.

Tasvir-i Efkar Gazetesi’nde 13 Mayıs 1915

Genelkurmayının izniyle cepheye muhabir gönderip Çanakkale Savaşı’nı en etkin aktaran gazetelerden olan Tavir-i Efkar Gazetesi 13 Mayıs 1915 tarihli nüshasında savaşın seyrini şöyle anlatmakta idi;
Çanakkale Cephesi (13 Mayıs 1915)
Çanakkale cebhesinde mühim bir hareket yoktur. Hafif piyade ve topçu ateşleri devam ediyor. Bir kısım topçularımız, Arıburnu’nda düşman gerilerini ve iskele mahallerini ateş altına almış, küçük bir düşman müfrezesinin bir topçu ateşimizin tesiriyle iskelelerine doğru perişan döküldüğü görülmüştür. emplakabel (Inflexible) İngiliz zırhlısı, evvelki gün boğaz medhali civarında Anadolu kısmındaki bataryalarımıza tesirsiz endahtı (bombalaması) sırasında dört mermi isabeti üzerine geri çekilmiştir.
13 Mayıs 1915 tarihli Tasvir-i Efkar Gazetesi

https://www.usaktayiz.com/

Mehmet Varış / Yazar

Mhmtvrs.net sitesinde yönetici.

0 yorum:

Yorum Gönder

Copright Uşak Paylaşıyor 2018, Blogger Templates Designed By Templateism | Distributed By Gooyaabi Templates